Üst dudağın üstündeki kıl kümesi, yani bıyık tılsımlı olabilir mi? Hatta materyalist felsefeyi benimsemiş sosyalist 1 partinin tılsımlı olduğunu 1 bıyıklı söyleyebilir mi? Bıyık modelinden karakter analizi yapmak bilimsel midir?

CTP Milletvekili Ömer Kalyoncu, “katıldığı bir televizyon programında” şöyle dedi: “Bıyıklılar kavramı ben, Sayın Soyer ve Sonay Adem’e yöneliktir… Aşağılamaya yönelik bir tavırdır”. Kendini alamadı devam etti: “CTP’de eski birlik ve dayanışma yok tılsım bozuldu”

Güne böyle başladık adada! Yani ancak bu kadar iyi bir zemin olurdu yeni çalışmalarıma.

Kendilerine özverili çalışmalarından dolayı müteşekkir olduğum iki arkadaşım, birbirinden güzel fotomontajlar yaptılar, beni bıyıkladılar. Çalışmaları çok başarılı hatta çok da eğlenceli bulduğum için sosyal medyada paylaştım. Epey bir ilgi gördü.

Aşağılandığımı falan da hiç düşünmedim, hiç hissetmedim. Eğlenceliydi işte… Parti disiplinini bozmamak için sosyal medya kullanımından imtina edenler var düşüncesiyle, o kıymetli eserleri köşeye de köşeledim, ne olur ne olmaz!

Seneler evvel bıyık bırakma teşebbüsüm olmuştu Ankara günlerimde. Birkaç ay direndikten sonra kesmek durumunda kalmıştım. İşin komik yanı ne bırakırken ne de kesildikleri zaman kimse fark etmemişti.

Açık kumral bir ten ve ince telli uçuk sarı bıyıklar… Olmamıştı haliyle. Psikiyatrlar çözümler artık bu bıyık meselesine olan derin ilgimin kişiliğimdeki dayanaklarını. Gerçi dudak üstü kıllarım o yıllardaki kadar uçuk sarı değil, hatta oldukça kara bıyıklı olabilirim istesem. Ama o kaşıntı yok mu? Dayanamıyorum kardeşim… İradem yeniliyor yani kaşıntıya.

Bu bıyık meselesini, siyasetteki bıyıklılar tadında ele almakla meşgul olmaya başlayalı birkaç ay oluyor. Sonay Adem abimle PARTY TIME’daki ilk sohbetimizde kesmeyi düşünüp düşünmediğini sorma noktasına kadar gitmiş, karşılıklı kahkahalar atmıştık seçimin hemen evvelinde. Güzeldi muhabbet.

Konuyu internette araştırdım. Kaynak belirtmeden aynen alıyorum:

“Önceleri sakal bıyık birlikte bırakılırmış sonra,sadece bıyık bırakma usulü ilk olarak M.Ö. Mısır’da görülmüş. Bazen zorla bıyıklar kestirilmiş, bazen de zorla bıyık bıraktırılmış.

20. yüzyılın başlarına değin Türk erkekleri bıyıklarını kesmez,toplumsal durumlarına ve yüz biçimlerine göre bıyık bırakırlarmış.Bıyık kesme adeti,Türklerde 1.Dünya Savaşı’ndan sonra başlamış.

Sünnet olarak kabul edildiği için Müslüman erkekler genellikle uçları dudak kenarlarını geçmeyecek biçimde ve üst dudağı kapatmayacak uzunlukta bıyık bırakırlar.

Bıyık ve karakter
Çizgi gibi bıyık:
Üst dudağın yukarısına kalemle çizilmiş gibi duran bıyığa sahip insanlar,zeki,kabiliyetli,kuvvetli ve azimkar olsa bile kendinden emin değildir ve daima hata işlemekten korkar.

Kısa ve Düz Bıyık:Bu bıyığa sahip insanlar dikkati üzerine toplamak isterler,siyaset hayatına atılmaktan hoşlanırlar;herhangi bir inancı müdafaa etmek için değil,sırf kendi şahsiyetlerini göstermek içindir.

Kısa Bıyık: Üstü başı konusunda özen gösterir, her gördüğü aynada kendini süzer, etrafın sevgisini kazanmak ister,kendi nefsine çok düşkün olduğu için kimseye fazla yaklaşmaz.Spor,müzikal,komedi,caz ilgi alanlarıdır.

Kesik kenarlı kalın bıyık:Durmuş,oturmuş,ununu eleğini asmış erkeklerin göstergesidir.Böyleleri mükemmel bir ev erkeği olurlar.Sabırlıdırlar.Çevresindeki insanları mutlu etmekten hoşlanırlar,neşe ve eğlenceye vakit ayırırlar.Havailikten ve havai kişilerden hoşlanmazlar.Çevresindekiler,bu erkeklere farkında olmadan saygı duyar,hürmet eder.

Sarkık bıyıklar:Düşünceli,enerji dolu ve ihtisas sahibi kişileri işaret eder.Biraz aksi ve geçimsiz olsalar da samimi,sıcakkanlı insanlardır.

Uzun burma bıyık:Şakacı,şen ve sıcakkanlı insanlardır.Zeki ve cömerttirler”.

Ömer Kalyoncu’nun “siyasetin bıyıklısı” olarak kendi de dahil sadece 3 kişiyi sayması, meseleyi bir aşağılama olarak algılaması, materyalist 1 parti olan partisinin tılsımının bozulduğu gibi antimateryalist felsefenin kavramlarını kullanmasını eğlenceli buldum. Oysa Sonay Adem’in dediği gibi “bıyık duruştur”! Seçimi kaybetti diye evine göndeirlen helvayı sorduğumda Adem şu cevabı vermişti: “Bıyıklıyız ya!”

Mesele bıyık değil, durulan yer olsa gerek kanaatimce…