Algıda seçiciliği bilirdim de “istekli algı eksikliği”ni PARTY TIME sayesinde öğrendim. Sanat Doçenti Ümit İnatçı, fotoğraf doktoru İsmail Gökçe ve TV Programcısı Gözde Akben ile optik meseleleri konuştuk. Bildiğiniz fotoğraf makinesi objektifi ile alakalı konuları. PARTY TIME “flu” kelimesi ile başladı anlayacağınız.

Şöyle izah edeyim:

CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, sabah saatlerinde katıldığı televizyon programında, Siyasi Partiler Yasası’nın her ilçede en fazla bir kontenjan adayı gösterebileceği ile ilgili sınırlamasının “flu olduğunu” söylediğini duydum. Yanlış veya eksik anlama ihtimaline karşı programın yapımcısı ve sunucusu Gözde Akben’i trafikte yakalayıp kenara çektirdik. Aynen öyle demişti Akansoy, teyit etti.

Her şey “flu” kelimesi ile başladı işte. Fotoğrafçılıkta netsizlik, bulanıklık demek olan “flu” siyaseten ne anlama geliyordu?

Çift vizör yapmışlar
Mağusa’da fotoğrafhane açan ömrü boyunca fotoğrafçılık okuyan, fotoğraf doktoru olan İsmail Gökçe ile irtibata geçtik. Hamdullah aradı, ben konuştum. İsmail hoca, insan beyninin odaklandığı noktayı net gördüğünü, odaklanmayıp önemsemediği kadrajın geri kalanını ise flu gördüğünü anlattı. Yeni ve çok pahalı çift vizörler sayesinde kadrajın tümünün net görülebildiğini anlattı. Dikkat çekici olan, flu noktaların insan beyninin çalışma mantığıyla ilgili olmasıydı.

Ümit İnatçı ise durumu “istekli algı eksikliği” olarak izah etti. Empresyonizmde –sanırım izlenimcilik de diyorlar-  önemli olan realiteye/gerçekliğe uygunluk değil izlenim olduğunu anlattı İnatçı. Konu enteresandı. İnsan beyni, işine geleni, görmek istediğine odaklanıyor, gerçekliğin geriye kalan kısmını ise algı dışına itiyor “flu”laştırıyordu. Mesele yine insan beyninin çalışma mantığıyla ilgiliydi.

Bir de göz doktoru aradık. “Düğünüm var davetiye işimiz çok” deyip programa katılmayı kibarca not etti. Meselenin göz sağlık açısından değerlendirmesi eksik kaldı. Dinleyicilerden özür dilerim.

Akansoy ilgili yasa maddesi flu olduğu için, parti içinde “Birleşik Güç Konsepti” yarattıklarını ve kontenjan değil “birleşik güç sırası” verdiklerini söylemiş programda. Gözde Akben’e “Sordunuz mu ilgili yasa maddesinin değişmesi için girişimleri oldu mu” diye canlı yayında sordum. Sormuş: İktidar olunca değişeceklermiş. Durum hiç de “flu” değilmiş siyaseten…

Örgütlerden enteresan hareketler
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) bir açıklama yaparak parti programlarının bir anlamı olmadığını, üretime ve üretici güçlere önem veren adayların seçilmesini istedi. KTSO, 28 Temmuz’da “Mühür değil, karma” çağırısı yaptı. Başkan Ali Çıralı’yı PARTY TIME’a aldık. Sorduk: İdeoloji ve program neden insanlardan önemsiz?

Çıralı, ideoloji ve programların önemsiz olduğunu uygulanmayan parti ve hükümet programlarından örnekler vererek anlattı. Bir de parti değişen vekillerle, her seçimde farklı bir partiden listelere giren adayları saydı. Bunların, programa bakarak programa mühür vurulmasını talep eden siyasi partilere “kazın ayağı öyle değil” demek için yeterli kanıtları oluşturduğunu söyledi.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) ile KTSO’nun son yıllarda birçok konuda ayrı düştüklerini, restleştiklerini biliyoruz. KTTO bir süre önce kamuoyuna partilerin seçim programlarında görmek istedikleri hususları tam sayfa ilanla açıklamıştı. KTTO Başkanı Günay Çerkez’i PARTY TIMA’a aldık. Çerkez, programın önemli olduğunu ama tek başına yeterli olmadığını söyledi. KTTO, adayların açıklanması ile hayal kırıklığına uğradı: 50 mevcut vekilden 47’si yeniden adaydı. Çerkez’e “yeni yüzler de var” diye hatırlattım. Günay Çerkez “Daha da fazla yeni yüz istiyoruz. Kapasiteli, tecrübeli, vsıflı adaylar istiyoruz. Ülkede milletvekilliği maalesef hizmet aracı değil, profesyonel mesleğe dönüştü. Bir giren bir daha çıkmak istemiyor” dedi.

10 Ocak Belgesi?
Günay Çerkez’e “Herkes 10’u bekliyor” reklamlarıyla 10 Ocak’ta açıklanacağı ilan edilen 10 yıllık ekonomik vizyon belgesinin iptal edilmesinde 8 Ocak tarihli CTP ziyaretlerinin bir etkisi olup olmadığını sormadan edemedim.

Çerkez, 8 Ocak’taki ziyarette, büyük itirazlar ve eleştirilere rağmen yürürlükteki 2013-2015 ekonomik programı için yaptıkları, Türkiye ve KKTC teknik heyetlerine verdikleri raporun bir kopyasını çalışmalarına katkı yapması amacıyla CTP yetkililerine sunduklarını söyledi. “CTP yetkilileri raporumuza çabucak baktılar. Bize, 2 gün sonra açıklayacakları ekonomik vizyonla şaşırtıcı derecede çok sayıda örtüşen noktanın olduğunu söylediler. Sonra ne oldu bilmiyorum. Kendi içlerindeki nedenlerle ilan edeceklerini duyurdukları ekonomik vizyon belgesini açıklamaktan vazgeçtiler” dedi. PARTY TIME her durumda eğlenceli bir program!

Genç İşadamları Derneği (GİAD) –ki adının Genç İşinsanları Derneği olarak değiştirilmesi büyük önem arz ediyor bence- Başkanı Arsen Angı ile irtibata geçip kendilerini Twitter’deki papyonlu profil resmi ile partiye davet ettik.

GİAD da rahat durmuyordu: GİAD’a seçim ziyareti yapmak isteyen partilerden, ziyaretlerine en başta eski vekiller olmak üzere adı yolsuzluk, rüşvet ve benzer olaylara karışan vekillerle vekil adaylarını getirmemelerini istediğini duyurmuştu. Hükümet programlarının bile uygulanmadığı bir ülkede, seçim programlarına bakmanın hiçbir anlamı yok diyen Angı, “İdeal insanlar mecliste olursa, gerekli yasaları zaten yaparlar. Halkın beklediği yasaların çıkması için parti programları yeterli değil” dedi. Partilere yaptıkları çağrının başlarına iş açabileceğini söyledim: Partiler ziyarete gitse vay, gitmese var; tüm adaylar birlikte gitse var, bir kısmı gitse vay! Mesele iki ucu sıcak değnek misaliydi partiler için.

Diyelim ki bir parti seçim çalışmaları kapsamında GİAD’a gidecek. 50 adaydan biri gelemedi. Hoooppp…. Adaya şaibe yapışacak. Daha da berbat durum, GİAD’a gitmeyen parti topyekûn… Maazallah…

PARTY TIME, optik ayarı kaçan siyasetin iki ucu sıcak çizgisinde Hamdullah’ın teknik desteği ile 2 saati tamamladı ya kazasız belasız… Çok şükür!