Ahh ki ne ah!

Serdar önüne geleni imzalıyor.

Huylu huyundan vazgeçer mi?

Hiç insan, soyuna çekmez mi?

Ahh ki ne ah!

Soyuna çeksen önüne her geleni imzalar mıydın ki Serdar?

Ahh ki ne ah!

Önce Kudret dostuna, devletin kasasından 1 Milyon Dolar vermek için iki satır yazı yazdı, bastı altına imzayı.

İçi titremedi.

Para devletin parası, cebinden çıkmıyor ya… 1 Milyon Dolarlık reklam yaptılar. Süper oldu. Türkiye piyasası altüst oldu; memleket turist doldu!

Serdar önüne geleni imzalıyor ya…

Okuma huyu yok.

Adamlarında da iş yok.

Adamlarında iş olsa, devletin 1 Milyon Amerikan Doları’nı gözlerini kırpmadan danışman Kudret’in ellerine teslim eden o iki satır yazıyı imzalamasına sessiz kalırlar mıydı?

Ahh ki ne ah!

Bugün Kıbrıs Gazetesi’ne iki sayfa ilân verdi Serdar.

Bir sayfada Mehmet Ali Talat, Ali Erel ve Mustafa Akıncı’nın fotoğraflı bir haberinin küpürü. Üç parti başkanının Avrupa Parlamentosu’nun davetlisi olarak Strasbourg’a gideceklerinin haberi…

Bir başlık atmışlar “Figüranlar!” diye.

Ah Serdar! Ahh ki ne ah!

İnsan okumaz mı önüne geleni?

Vaktin mi yok Serdar?

Çok mu sıkıdasın?

Yan sayfaya da “Rejisörünüz lazım bana” başlıklı bir Serdar Denktaş güzellemesi düzmüşler. Serdar da imzalamış…

İnsan okumaz mı önüne geleni imzalamadan önce? Öyle danışmanına devletin 1 Milyon Amerikan Dolarını verir gibi her yere imza atılır mı Serdar?

İmzalamış işte.

DP’yi ciddiye almanın mevsimi çoktan geçti diye, okumak için 2 dakika ayırma lüksü olmayanlar çoğunluktadır şimdi… Altında kapı gibi Serdar imzası olan güzellemeyi aynen aktaralım:

“Ey üç ahbap çavuşlar. Kıbrıs’ta oynanan oyunlarda başrol üstlendiğinizi zannediyorsunuz ama aldanıyorsunuz. Size figüranlık yaptırıyorlar o kadar.

Yemsiniz sadece. Kullanılıyorsunuz. Elinize bir senaryo tutuşturuldu, rolünüzü oynuyorsunuz.

Rejisörünüz yeni, film eski.

Biz bu filmi görmüştük.

Yağma yok! Bu senaryo değişecek.

Rejisörünüz lâzım bana ..

Serdar Denktaş”

Güzellemedeki Türkçe fukaralıkları Serdar’a ait, kıyamadım düzeltmeye.

Ahh Serdar, ah ki ne ah!

İnsan okumaz mı önüne geleni? Öyle danışmanına devletin 1 Milyon Amerikan Doları’nı verir gibi, her yere böyle zırt diye imza atılır mı Serdar?

Biliyoruz, sana barış, demokrasi, çözüm ve AB kararlılığının rejisörü lâzım, çok ihtiyacın var o rejisöre.

Muhtaçsın Serdar, Kıbrıs Türk Halkı’na muhtaçsın, bunu sen bile farkındasın.

Bu, “Üç ahbap çavuş”, bir protokol imzaladı ya Serdar…

Kıbrıs Türk Halkı’nın İnönü Meydanı’nda yazdığı Kıbrıs Türkü’nün Kurtuluşu senaryosunda figüran olarak rol alan bu “Üç ahbap çavuş”, Kıbrıs Türk Halkı tarafından çözüm, barış, demokrasi ve AB üyeliği için kullanılmak üzere teslim etti kendilerini 80 bin onurlu Kıbrıs Türk insanının meydanına.

Ahh Serdar… Bunu bir sen farkında değilsin. Ahh ki ne ah!

Haklısın, rejisör yeni.

Önceki rejisörün miyadı doldu Serdar.

Hep duvara tosladı. Kötü bir rejisördü, bunu sen de biliyorsun Serdar.

“Rejisörünüz lâzım bana” diyorsun Serdar.

Haklısın.

Bunu sen de farkındasın.

Sana Kıbrıs Türk Halkı lâzım Serdar…

Kıbrıs Türk Halkı’na sen lâzım değilsin ama Serdar.

Adamların ve senin için gerçekten çok üzgünüm.

Hadi diyelim okumadın, adamların da mı okumadı Serdar?

O adamların ki devletin 1 Milyon Doları’nın canına okudular utanmadan, bu iki satırı mı okuyamadılar?

Ahh Serdar! Ah ki ne ahh…

Adamlarında da iş yok Serdar, adamlarında da iş yok.

Bunu sen de farkındasın.

Okuma alışkanlığı lâzım Serdar sana, okuma alışkanlığı…

Sana bir rejisör de lâzım, rejisör lâzım.

Kıbrıs Türk Halkı’nın onurlu sesine kulak verecek vaktin ve yüzün olsa, rejisör hazır ama…

Sıkıdasın ya, başka bahara Serdar, başka bahara….