Neler yaptınız da yüzünü kızardı, utandınız?

Utanma meziyetinizi hala muhafaza ediyor musunuz?

Yoksa aştınız mı?

Attınız mı utanmayı?

Attığınız utanma, nereye düştü?

Hangi hakikati ezdi?

Yoksa kocaman ortak bir yalana mı dönüştü?

Sahi, ortak bir yalan bütün hakikatlerden daha mı güçlüdür?

Kaçamak bir öpücük, kızartır mı yanaklarınızı?

O tombul yanaklar al al olur mu?

Kaçamak öpücük müdavimi misiniz yoksa? Alışkanlık haline geldi mi kaçamaklar yoksa…

Utanmayı attınız mı yani?

Adını koyamadığınız, adını koymaktan çekindiğiniz bir durum var mı hayatınızda? Kendi kendinize söylemekten imtina ettiğiniz; ama hep duymak istediğiniz…

Bir gökkuşağınız var mı size özel?

Asla erişemeyeceğiniz, atından geçemeyeceğiniz, ama özlediğiniz, ama gördüğünüz, ama sevdiğiniz…

O gökkuşağının da bir başka gökkuşağı var mıdır?

Korkutur mu sizi bu soru sizi?

Yoksa aştınız mı? Attınız mı utanmayı?

Umurunuzda değil midir gökkuşağınızın bir gökkuşağı olması?

Yanaklarınız al al olur mu gökkuşağı ile yüzleşince?

Erişme imkanı, sahip olma imkanı beliriverdi mi gökkuşağınıza, yüzünüz kızarır mı yapıp ettiklerinizden?

Yapayalnız kaldığınızda utanma hissi kaplar mı yüreğinizi?

Yoksa kalabalıklar içinde sahte utanışlar mı tercihiniz, ben bilemem ki.

Utanmak, yalnızken utanmak daha bir büyük meziyet midir?

Korkutur mu sizi bu soru?

Yoksa aştınız mı? Attınız mı utanmayı?

Umurunuzda değil midir gökkuşağınızın bir gökkuşağı olması?

Umurunuzda değil midir ortak yalanlar?

Büyük müsünüz utanmayacak o kadar?