İş kontrolden çıktı.

Belki daha doğru bir deyişle, işlerin kontrolümüzde olduğu zannımızda yanıldığımız ortaya çıktı.

2002 yılının son aylarında başlayıp 14 Aralık gece yarısına kadar geçen sürede, Kıbrıslıtürkler’in Kıbrıs sorununda inisiyatif üstlendiği zannıyla yaşadık.

Meydana her inişimizde, kendi kendimizden güç alarak “bu oyunda artık biz de varız” dedik.

Taleplerimizi seslendirip gösterdik.

Tüm dünyanın bakışlarını Kıbrıs’ın kuzey yarısındaki halk inisiyatifine çektik.

Tarihimizin en kalabalık meydan toplantılarını yaptık.

İnanmayanlar, metreler ellerinde meydanı öçtü. Hatta kontr çektiler.

Halkın iradesinin çözüm ve AB üyeliği yönünde olduğunu söyledik.

“Statüko bitti” dedik.

Ta ki DP-CTP ortaklığı kurulana kadar, tüm bunlardan emin yaşadık.

Sonra karşımıza müphem bir şey çıktı.

Başbakan Talat, güven oylamasının ardından KKTC Cumhuriyet Meclisi kürsüsüne çıktı ve dedi ki, “Hükümet olarak Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Ankara’nın çalışmalarına katkı yapacağız”.

Film orada koptu.

Katkı yapacağız!

Kolay gele..