An itibarıyla, yazı yazasım hiç yok. Aklımda herhangi bir konu olmadığından değil, lakin aklımdaki konuları okumayı isteyip istemeyeceğinizi kestiremiyorum, sorun bu.
Bunun, pek seyrek karşı karşıya kaldığım bir durum olması, kabiliyetlerimle ilgili endişelenmemi engelleyen yegâne unsurdur. Hafızamı yokladım, yazı hayatımda 3 bin 778’de 2, bin 889’da 1 kez olmuş şimdiye kadar.
Bir köşe yazarı aklındaki konuları, okurun okumak isteyip istemeyeceğini kestiremediği için neden yazmak istemez? Tek cevabı var, o da okurlarına kıymet vermesi. Zaten hemen hemen her fırsatta, “kıymetli okurlarım” hitabını yazılarıma itinayla yerleştiriyor olmam, bu konudaki hassasiyetimin bilinçli bir göstergesi olarak telakki edilmektedir mutlaka, kuşkum yok.
Mesele, tam da bu momentte (In English: In This Very Moment) bir paradigma sıçraması (In English: Paradigm Shift) yapıveriyor: Okur, hangi durumlarda ve hangi konuları okumak istemez?
Küçük bir empati manevrasıyla, kendimi okur yerine koyarak cevap aradım. 86 maddeden müteşekkil bir liste hazırladım. İzniniz olursa zerafetle paylaşmak arzusundayım söz konusu listeyi. Şöyle ki:
Okur;
- Okuduktan sonra üfürmek de gerektiren şeyleri okumak istemez.
- ‘Oku oku nereye kadar’ hissiyatına kapılırsa okumak istemez.
- Canını sıkacağı aşikâr olan şeyleri okumak istemez.
- Yazarını sevmediği yazıları okumak istemez.
- Şeyleri okumak istemez.
- Şey olmayanları okumak istemez.
- Lololo kisvesine bürünen zurnaları okumak istemez.
- Martaval okumak istemez.
- Hikâye okumak istemez.
- Çokbilmişlik okumak istemez.
- Terane okumak istemez.
- Egocanları okumak istemez.
- Egomanları okumak istemez.
- Megomanları okumak istemez.
- Mevlit kıvamındaki şeyleri okumak istemez.
- Ezan okumak istemez.
- Gazel okumak istemez.
- Uzun hava okumak istemez.
- Kabak tadı verenleri okumak istemez.
- Kelek okumak istemez.
- Yazanın da okumayı tercih etmediği yazıları okumak istemez.
- Okunmuş şeyleri okumak istemez.
- Kendine bile itiraf edemedikleriyle yüzleşeceğini kestirirse, okumak istemez.
- Kafası bozuk, canı sıkkınsa, okumak istemez.
- Yakın gözlükleri yanında değilse, okumak istemez.
- Yapacak daha anlamlı şeyler varsa, okumak istemez.
- ‘Bir öyle bir böyle’ tutarsızlıklarını okumak istemez.
- Kafası güzelse, okumak istemez.
- Yemeği bastırmak gerekiyorsa, okumak istemez.
- Yemeği kurtarmak gerekiyorsa, okumak istemez.
- Mangalın yanası varsa, okumak istemez.
- Yazı okunaklı değilse, okumak istemez.
- Yazarın bir derdi yoksa, okumak istemez.
- Gün boyu aklından geçirdiği şeylerin tam tersini okumak istemez.
- Gün boyu aklından geçirmediği şeylerin aynısını okumak istemez.
- Öğretici, eğitici, bilgilendirici şeyleri okumak istemez.
- Uzun cümleleri okumak istemez.
- Ortalama beş kelimelik, sonunda üç nokta olan cümleler silsilesini okumak istemez.
- Devrik cümlelerle idrakini yokuşa süren yazıları okumak istemez.
- Hiç bilmediği ve ilgilenmediği meselelerle ilgili uzmanlık bilgileri içeren yazıları okumak istemez.
- Okusa da okumasa da hayatında hiç fark yaratmayacak şeyleri okumak istemez.
- Canı çekmezse okumak istemez.
- Okuduğunu gizleyemeyeceği şeyleri okumak istemez.
- Altında LIKE tuşu olmayan yerlerde okumak istemez.
- Altında LIKE tuşu varsa okumaya gerek olduğunu düşünmez.
- Daha önce okuduğu şeyleri okumak istemez.
- Daha önce okumadığı bir şey olduğundan emin olamadığı şeyleri okumak istemez.
- Gına getiren meseleleri okumaz.
- Tumturaklı yazıları okumaz.
- Öyle yazıları okumak istemez.
- Çikolata şelalesi kıvamında olmayan yazıları okumak istemez.
- Puding yerken okumak istemez.
- Canı puding çektiğinde okumak istemez.
- Bitter çikolata kokusu almıyorsa, okumak istemez.
- Çilek mevsiminde okumak istemez.
- Düdüklü tencerenin fıslamasını müteakip, altının kısılması gerekiyorsa okumak istemez.
- Tencerenin dibi tuttuysa, okumak istemez.
- İçinde kristalize olmuş şeker parçacıkları yoksa okumak istemez.
- İnce doğranmış, ancak yumuşatılmadığı için diri duran kırmızı lahana görünümlü yazıları okumak istemez.
- Tıs tıs eden yazıları okumak istemez.
- Fıt fıt eden yazıları okumaz.
- Cart curt eden yazıları okumaz.
- Car car eden yazıları okumaz.
- Gacır gucur eden yazıları okumaz.
- Takır tukur eden yazıları okumaz.
- Ellerini yıkarken okumak istemez.
- Abdestsiz okumak istemez.
- Bayram günleri okumak istemez.
- Seyran günleri okumak istemez.
- İçi bir hoşsa, okumak istemez.
- Kafası bozuksa, okumak istemez.
- Depresifse, okumak istemez.
- Manikse, okumak istemez.
- Manik-depresifse, okumak istemez.
- Depresyondan taze çıkmışsa, okumak istemez.
- Gülsuyu kokulu ortamlarda okumak istemez.
- Pasta kesilecekse, okumak istemez.
- Kurabiyeler kızarmaya başladıysa, okumak istemez.
- İki eli bir yakadaysa, okumak istemez.
- İki yakası bir araya gelmiyorsa, okumak istemez.
- Yakası açılmadık bir durumdaysa, okumak istemez.
- Yanıyorsa, okumak istemez.
- Üşüyorsa okumak istemez.
- Üşütmek üzereyse, okumak istemez.
- Çileden çıktıysa, okumak istemez.
- Çile dolduruyorsa, okumak istemez.
Bu maddeleri sıralamamı müteakiben yaptığım değerlendirmede, bana ayrılan alanın tükenmesi hasebiyle, aklımdan geçen konuları okuyasınız olacağını düşündüğüm bir başka güne tehir etmenin pek münasip olacağına kanaat getirdim.
Bugünlük, neden okuyasınız olmadığını okumanızın yeterli olacağını değerlendirdim.