Seçim bitti. Daha sandıkların sayılması biter bitmez hemen dörtlü koalisyon, milli mutabakat hükümeti ve uzlaşma hükümeti modelleri konuşulmaya başlandı.

Tabloya bakıldığında en iyi seçenek, dörtlü koalisyon.

Ama bu en iyi seçeneğin CTP ile BDH dışında bir eksiği var: Diğer iki partiyi nereden bulacağız?

Meclise giren dört partinin tümünün hükümet kurması ideal. Ama ideal olan seçeneğin mümkün olabilmesi için, iki statükocu partinin önce halkla uzlaşması gerekiyor.

1 Mayıs 2004’e kadar Annan Planı zemininde çözüm ve Avrupa Birliği üyeliği için ikna edici bir iradeyi ortaya koymaları gerekiyor. Bu, propaganda döneminde ortaya koydukları tüm görüşlerin unutulması gerektiğini söylemekle yapılabilecek birşey değil. “Seçim sürecinde söylenenleri bir tarafa bırakalım” demek, “unutalım” demek ahlâken kabul edilebilir değil.

Denktaşların seçim sonuçlarından hemen sonra verdiği “tüm söylenenler unutalım gitsin” mesajı, statükocular açısından alışılmış bir durum, ama geldiğimiz noktayı statükocuların her söylediklerini unutma alışkanlıklarına borçlu değil miyiz?

2000 yılını çözüm yılı ilân eden Rauf Denktaş değil miydi?

Ne oldu? “Unutalım gitsin”…

Rumlar tek başlarına AB üyeliğine alınırsa KKTC de Türkiye’ye bağlanır diyen kimdi? “Unutalım gitsin” mi?

15 bin istihdam sözü veren Eroğlu değil miydi? Ne oldu? “Unutalım gitsin”…

Annan Planı, ENOSİS demektir diyen kimdi? “Unutalım gitsin” mi?

Kökeninde dışarıdan gelen maddi değeri ulufe olarak dağıtma becerisi olan ve varlığını ancak bu tarzda yeniden üretebilen UBP’nin, karar mekanizmalarının dışında kalması, kendi kendini yeniden üretememesi demek.

İktidarlarını, Ankara’nın asker-sivil bürokrasisinin gerici kesiminin gölgesinden alan DP zihniyetinin, bu gölgenin uzağında düşme sıkıntısı, uzlaşma söylemine yaptığı vurgunun ana nedeni olsa gerek.

Özetle, en iyi seçenek dörtlü koalisyon. Ama CTP ile BDH’nın dışındaki Kıbrıslıtürkler’in ve Kıbrıs’ın gündemine denk düşecek diğer iki partiyi nereden bulmalı?

Yoksa bu alternatifi, unutalım gitsin mi?