‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ yazan tabelalarla her karşılaştığımda, işin ciddiyetini bir kez daha idrak ediyorum.

KKTC tabelaları arasında bayraklı versiyon favorim.

Kermiya veya Metehan kapısındakine bayılıyorum. Çok şık duruyor. Uzun uzun bakıyorum, içim bir hoş oluyor.

Metehan Sınır Kapısı'nda kocaman bir KKTC tabelası, bayraklı versiyon...

Metehan Sınır Kapısı’nda kocaman bir KKTC tabelası, bayraklı versiyon…

Dile kolay, damağa eziyet 31’inci yılındayız.

Bayrak, tabela, armalar, rozetler, logolar gibi sembollerle muhteşem törenler büyük ehemmiyet arz ediyor devlet olgusu bakımından. Lakin bunların ötesinde öyle muhteşem, öyle güzide durumlar vardır ki, nevi şahsına münhasır özgün bir biriciklik katıyor duruma.

Meselenin en tatlı yönlerini, en güzide iki örnekle açıklamaya gayret edeceğim.

Karpuz devletin esasıdır!

Lütfen hemen atar yapmayın. Ben demiyorum, KKTC Cumhurbaşkanı diyor karpuz geleneğinin devletin esası olduğunu.

Eğer bir cumhurbaşkanı karpuz festivaline gider ve karpuz geleneklerimize sahip çıkmamızın devletin esası olduğunu söylerse, üstelik bu haber olursa, emin olun orası garanti KKTC’dir!

Yıldırım Kadınlar Derneği, Muhtarlık ve Yeniboğaziçi Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği 3. Yıldırım Karpuz Festivali’nin Yıldırım Düğün Salonu’ndaki açılış töreninde kurdeleyi KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu kesti.

Yıldırım Karpuz Festivali'nin açılışından güzel bir kare...

Yıldırım Karpuz Festivali’nin açılışından güzel bir kare…

Cumhurbaşkanı elbette yalnız değildi. Açılışa, zamanın Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Saner, Sağlık Bakanı Hasipoğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanı Atun, Milletvekilleri Özcafer ile Teberrüken Uluçay, Mağusa Belediye Başkanı Kayalp ile Yeniboğaziçi Belediye Başkanı Biren de katılmıştı. Olay oldukça ciddi yani, boru değil tüm zevat orada neredeyse!

Cumhurbaşkanı Eroğlu açılış töreninde yaptığı konuşmada, halk olmanın, devlet kurmanın en büyük özelliğinin geleneklerine ve özelliklerine sahip çıkmak olduğunu söylemiş, Kıbrıs Türk halkının  geleneklerini devam ettirdiğini, kültürünü de yaşatmakta olduğunu söyledi.

Eroğlu, “Her şeyden önce bir devlet vardır, bu devletin bir halkı vardır. Bu halkın geleneği, göreneği ve kültürleri vardır. Kültürlerimizi bu devlet çatısı altında yaşatıyoruz” demişti.

Olay müthiştir. Bizim karpuzla alakalı ne gibi geleneklerimiz var hiç düşündünüz mü? Karpuzla ilgili geleneklerimize sahip çıkmamızın hiç bu kadar büyük önemi olduğunu akıl etmiş miydiniz? Karpuz geleneği ile devlet kurmanın ne kadar alakalı bir durum olduğunu anlayabilmiş miydiniz? Yok, değil mi? Akıl edemedik işte…

KKTC’de olduğumuzu anlamamız ve içselleştirmemiz için bu tip veciz sözler ve cin fikirlerin önemi büyüktür. Ne mutlu bize ki altında karpuzla ilgili geleneklerimize sahip çıkmamız için bir devlet çatımız var, yoksa halimiz haraptı!

Müjdeler olsun, kurtuluşumuz yakın!

Eğer bir başbakan başkente 45 km uzaklıktaki bir kente gider ve incelemelerde bulunduğunu açıklarsa, üstelik bu haber olursa, emin olun orası garanti KKTC’dir!

Bahse konu ‘haber’ şöyle:

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, partisinin Mağusa İlçe Binasını ziyaret edip partililerle bir araya gelmiş. Daha sonra Suriçi’ne giderek İstiklal Caddesi’ndeki tüm esnafla selamlaşmış, sorunlarını dinlemiş. Başbakan Yorgancıoğlu daha sonra,  bir partilinin yakınının cenaze törenine de katılmış. Bu arada Başbakan’ın  incelemeleri sırasında Namık Kemal Meydanı’nda CTP’liler ile UBP’lilerin yolları kesişmiş.

Yorgancıoğlu,  geçen hafta Güzelyurt’u, şimdi de Mağusa’yı ziyaret ettiklerini kaydederek, önümüzdeki hafta da İskele bölgesini ziyaret edeceklerini söylemiş. Yorgancıoğlu,  amaçlarının esnafın önünün açmak ve ülke genelinin ekonomisinin gelişmesi adına projeler geliştirmek olduğunu söylemiş. Bölgesel ziyaretleri tamamlamalarının ardından ülkenin bütün sorunlarını çözme adına plan ve projeler ortaya koyacaklarını açıklamış.

Enfes değil mi?

Başbakan tüm esnafla tek tek selamlaştı. Eksiksiz diyor haber...

Başbakan tüm esnafla tek tek selamlaştı. Eksiksiz diyor haber…

Bu bir haberse, ben de kendimi harika hissediyorum!
İçinde öyle önemli unsurlar var ki,
kesinlikle kapaktan girmesi gerekir
bütün gazetelere.

Başbakan Mağusa Suriçi İstiklal Caddesi’ndeki tüm esnafla selamlaşmış! Dikkatinizi çekerim tümüyle, eksiksiz, firesiz… Ne muhteşem bir selamlaşma olmuştur kim bilir? Keşke televizyonlar naklen yayınlasaydı da izleseydik. Dosta güven, düşmana korku veren bir selamlaşma olduğundan hiç kuşkum yok.

Başbakanın, ülkenin bütün sorunlarını çözme adına plan ve projeler ortaya koyacak olması da muhteşem. Çok sevindim. Bu bölge ziyaretlerinin amacı zaten bu dev plan ve projelermiş. Kim bilir ne muhteşem, ne harika, ne dev gibi plan ve projeler açıklayacak başbakan… Heyecanla bekliyorum. Kurtuluşumuz yakın!

Esnafla eksiksiz selamlaşmak, her birinin sorunlarını tek tek dinlemek, Antik Yunan’daki Site Devletleri’nden bu yana tarihte emsali olmayan bir ideal. Harika, bayıldım buna.

İyi ki KKTC’deyiz, çok memnun kaldım bu iç içe geçmiş Matruşka gibi ‘haber’ dolu metinden ve tabi ki buna vesile olan zihniyetten.

Bunlar yalandır!

Festivalli karpuzlu, selamlaşmalı projeli enfes haberler çok gerçek. Lakin şunlar yalan:

KKTC torpilde dünya üçüncüsü.
Büyük bir yalan, inanmayın!

KKTC böbrek hastalıklarında Avrupa ikincisi.
Büyük bir yalan, inanmayın!

KKTC kanser hastalığı sıralamasında dünya beşincisi.
Büyük bir yalan, inanmayın!

KKTC ekonomisi rekabet edebilirlik sıralamasında
148 ülke arasında 118’inci sırada.

Büyük bir yalan, inanmayın!

Hadi canım siz de, dalga geçecek başkasını bulun! Selamlaşın karpuzu anlatın, hakikat bunlar çünkü burası, 31 senedir KKTC’dir!