Nükteye fıkraya bayılırım diye yapacak onca işin arasında “Zizek’ten Nükteler”i okumadan geçemedim.
Biraz pahalı ama güzel bir eser. Özellikle taslama kapak ve iç kağıdına imrendim.
İçerik de derli toplu.
Özellikle Lacan’ın sıkça değindiği Freudcu espride arkadaşını azarlayan Yahudi ile ilgili kısmı dikkatimi çekti kitabın: “Aslında Krakow’a gittiğin halde, bana niçin Lemberg’e değil Krakow’a gittiğini söylüyorsun?” Zizek, hakikat kisvesi altında arkadaşına yalan söyleyen Yahudi hakkındaki o eski Freudcu espriden hareketle “Clinton yönetiminin protestocuları dinlemesi gerektiği halde, Clinton niçin protestocuların dinlenmeleri gerektiğini söyledi?” diye soruyor.
Zizek’e göre temel örtük yakınma,
bir yalan şeklinde sunularak
hakikat dile getirilebilir.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun birçok açıklamasına yönelik şu soruyu soralım:
Başbakan yapması gerekirken,
neden yapılması gerektiğini düşündüğünü söylüyor?
Bir diğer deyişle,
başbakan bu örtük yakınmasıyla
hangi hakikate
işaret ediyor?
Küçük bir arşiv taraması ile Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun 6 Temmuz tarihli Yeni Düzen Gazetesi’ndeki şu sözlerini okuyalı beri bu meseleyi düşünüyorum:
“Başbakan Özkan Yorgancıoğlu,
demokratik ülkelerde olduğu gibi gerekenin yapılmasını
düşündüğünü belirtti.”
Bu bir tesadüf müydü? Gazeteci yanlış anlamış, yanlış aktarmış olabilir miydi?
Google’a “Özkan+Yorgancıoğlu+düşünüyorum” kelimelerini sordum. İşte listenin bir kısmı:
26 Ağustos 2013
Yorgancıoğlu, “Parti Meclisi, bu akşamki toplantısında UBP ile görüşmelerin kapısını açar
diye düşünüyorum” dedi.
4 Eylül 2013
Yorgancıoğlu: “Bu protokolün bir çok olumlu yanı olduğunu zaten söylüyorduk. Yine söylüyoruz ancak halkımızın da algılayabileceği bazı değişimlerin, bazı revizelerin bazı yeni yaklaşımların olabileceği düşüncemiz de vardır . Hükümetimiz güvenoyu aldıktan sonra bütün samimiyetimizle bu düşüncelerimiz tabi ki muhatapları ile altına imzası olan Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile görüşmek arzusundayız. Bunu da kimse bir başka anlama yormamak durumundadır
diye düşünüyorum”.
9 Ocak 2014
Yorgancıoğlu “Güneş enerjisinden yararlanmayı
düşünmemiz gerekiyor” dedi.
27 Şubat 2014
Yorgancıoğlu, UBP hükümeti döneminde 2013’te kamuya yapılan 356 istihdamla ilgili yaptığı açıklamada
“Bu kişilerin işine son vermenin doğru bir yaklaşım olmadığını
düşünüyorum” dedi.
30 Mar 2014
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “Kıbrıslı Türklerin de Taşınmaz Mal …
herhangi bir şey almayanlar için böyle bir yöntemi
düşünüyoruz” dedi.
20 Nisan 2014
Yorgancıoğlu, “Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin bilgi birikimi, deneyimi …
dönem görüşmelerin çerçevesini oluşturması
gerekir diye düşünüyoruz” dedi.
18 Haziran 2014
Yorgancıoğlu, “Önce güvence dendi, bu güvence zaten çalışma yasalarında olduğu bilinen bir gerçek.
Daha sonra BRT Yasası dendi, yasa da Meclis’e sevk edildi, ivediliği de alındı. Dolayısıyla ben bu arkadaşların da kendilerini buralarda üzmelerinin doğru olmadığını
düşünüyorum.
Eğer bir soruna çözüm aramak adına buradalar ise eylemin de çok anlamlı olmadığını
düşünüyorum.
Tabii takdir kendilerinindir, benim de bir itirazım yoktur. Bu eylemi kaldırmalarının daha doğru olduğunu
düşünüyorum” dedi.
30 Haziran 2014
Yorgancıoğlu, “Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki sorunların, her iki halka ait olan bu doğal gaz aracılığıyla çözülerek, maksimum derecede yaşam kalitesini artırma adına ve enerjide mevut sürdürülemez durumun sürdürülür yapıya kavuşması adına önemli olduğunu
düşünüyoruz.
Bunun yalnızca Kıbrıs Türkleri ve Rumları değil, İsrail ile Türkiye arasındaki, İsrail ile Lübnan ve Mısır arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacağını,
Rus gazına bağımlı Avrupa için de alternatif olacağını
düşünüyoruz“ dedi.
18 Temmuz 2014
İsrail’in özellikle sivil hedefleri gözeten saldırılarından üzüntü duyduklarını ifade eden Özkan Yorgancıoğlu,
Birleşmiş Milletlerin bu duruma müdahale etmesi gerektiği yönündeki düşüncelerini paylaştı.
“Dünyanın hiçbir yerinde benzer acılar yaşanmaması
gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
23 Tem 2014
Yorgancıoğlu, “İnsanımızın her olayda Başbakanlık önüne gelmesinin
bir anlamı kalmadığını
düşünüyoruz” dedi.
1 Ağustos 2014
Yorgancıoğlu, “Hukuk dediğimiz şey mahkemede sonuçlanıncaya kadar insanlara
suçlu gözüyle bakılmamayı emreder. Dolayısıyla bugünkü itirafların
bir anlamı olsa bile mahkeme kararı olmadığı sürece bunu sonuç olarak kabul etmek doğru değildir
diye düşünüyorum” dedi.
Bir icraat türü olarak
“gerekenin yapılmasını düşünmek”…
Özgün bir siyaset tarzı,
nevi şahsına münhasır bir
yönetme biçimi!
Başbakan Yorgancıoğlu’nun icranın başı olarak düzenleme yapması, adım atması, karar vermesi, uygulama yapması gereken birçok konuda “düşünülmesi gerektiğini düşündüğünü” söylemesi, örtük bir yakınma değil mi?
Bu örtük yakınma aslında hangi hakikate işaret ediyor?
Korkunç bir soru!
Cevabı ise dehşet…
