Geç kalmış vazgeçişlerin göbek adı… Keşke, diye başlayan yanlış yaptım yakınmalarının göbek adı… Pişmanlık, ortada kalma durumunun göbek adı.

Her göbek ad gibi, söylense de olan söylenmese de, ama mutlaka asıl addan sonra resmi evraklara kaydolan, pişmanlık…

Sevilmeyen her göbek ad gibi, söylenmesi sevilmeyen pişmanlık…

Birileri kırılmasın diye sevmeye sevmeye konulan göbek adlar gibi peşimizi bırakmayan ikizüveyevlat pişmanlık.

“Neresinden dönülse kârdır” diye, kendi kendimizi avuttuğumuz hallerimizin adı.

Biraz geç kalınmışlık diye tarif edilen tutku esirliğinin kabarık faturası.

Kaptırıp koy vermelerin derin sancısı.

Kendi kendimizi teselli arayışlarımızın kestirme yolu.

Bile bile ladeslerin, duvara tosladığı anın geçiştirme umursamazlığı.

Teslim alınmama öfkesi.

Geç kalmış itirafların, 9 harfli kılıfı.

Filmin koptuğu yerde, salonda gayrı ihtiyarî dillendirilen ilk kelime.

Dönüşü olmayan kavşakların, zorunlu istikamet caddesi.

Çıkmaz sokakların karanlık kaldırımlarındaki ayak seslerinin boş duvarlardaki yankısı.

Rüzgarın alıp götürmesi istenilen 9 harfli çığlık.

Bir daha söylenmeme kararı defalarca verilen insanî zaafların en büyüğü.

Tövbenin uhrevi olmayan Türkçesi.

Geleceğe dönüşün açık ifadesi.

Kendinden kaçışın, kendine dönüş hallerine büründüğü anın adı.

İkinci tekil şahsı olmayan fiil.

Derin nefesler aldıran hayat öpücüğü.

Filmin koptuğu yerde, salonda gayrı ihtiyarî dillendirilen ilk kelime.

Herşeyin yeniden başladığı büyük son: Pişmanlık.

Pişman mısınız birkaç kez tüm bu olup bitenlere seyirci kalmaktan?

Bilemem.